Page 17 - kalite bülteni yeni2023
P. 17

KALİTE


                                                                                                   Sayı: 3 / Mayıs / 2023
                                          KİTAP ÖZETİ



        KİTABIN ADI                      : Duygusal Zeka

        KİTABIN YAZARI                      : Daniel GOLEMAN
        YAYINEVİ VE ADRESİ                  : Varlık Yayınları / Çemberlitaş-İSTANBUL

        BASIM TARİHİ                      : 1995
        ÇEVİREN                             : Banu Seçkin YÜKSEL



     "IQ" ile ölçülen zeka, insanların okul ve iş yaşamındaki başarısını belirleyen değişmez bir etken midir? Öyleyse, neden yüksek IQ'lu çocuklar,
     ortalama IQ'ya sahip arkadaşlarına göre haya�a daha başarısız olabiliyor? Dr. Daniel Goleman, psikoloji alanında çığır açan bu kitabında, "EQ
     (duygusal  zeka)  "nun,  "IQ  (kişisel  zeka)"dan  daha  önemli  olduğunu  kanıtlıyor.  "Duygusal  zeka"yı,  özbilinç,  azim  dürtülerini  frenleme,
     başkalarının duygularını paylaşabilme gibi özellikleri içeren bir zeka olarak tanımlıyor. Araş�rma bulgularına göre duygusal zeka yoksunluğu,
     kişinin aile yaşamından mesleki başarısına, toplumsal ilişkilerinden sağlık durumuna kadar birçok alanda çok kötü sonuçlar doğurabiliyor.
     Ancak, Dr. Goleman'a, göre, duygusal zeka doğuştan gelen bir özellik değildir. İnsan beyninin yapısı dolayısıyla, çocuklukta alınan duygusal
     dersler, yaşam boyunca davranış tarzını belirlemektedir.
     Kitap beş bölüm halinde özetlenebilir:

     1. DUYGUSAL BEYİN
     Duygular, insanların amaç ve gücünü anlatan, insana kendisini feda e�ren sevginin özlemlerimizin, tutkularımızın ana rehberidir. Türümüz
     var oluşunu büyük ölçüde duyguların insan ilişkilerindeki gücüne borçludur ve bu güç olağan üstüdür. Sosyologlar evrimin insan ruhunda
     duyguya neden merkezi bir yer verdiğini tar�şırken kri�k anlarda kalbin akıldan üstünlüğüne işaret etmektedirler. Onlara göre duygularımız;
     tehlike, acı bir kayıp, zorluklara karşı bir hedefe doğru ilerleme, eşine bağlanma ve bir aile kurma gibi yalnızca akla bırakılmayacak durum ve
     görevlerde yol göstericidir. Her duygu bizi bir şekilde hareket etmeye hazırlar; her biri insan haya�nda tekrarlanan güçlüklerle baş edebilecek
     şekilde bizi yönlendirir.
     Beden ve beynin yeni yöntemlerle incelenmesiyle birlikte araş�rmacılar, her duygunun bedeni birbirinden farklı tepkilere nasıl hazırladığına
     ilişkin sayısı gitgide artan fizyolojik ayrın�lar keşfetmektedirler.
     Ö�e hissedildiğinde kan akışı bir silah tutmayı ya da düşmanı vurmayı kolaylaş�rıcı şekilde ellere yönelir; kalp a�şı hızlanır, adrenalin gibi
     hormonların hızla salgılanmasıyla birlikte çevikçe hareket etmeye yetecek güçte enerji meydana gelir.
     Korku hissedildiğinde ise kan kaçmayı kolaylaş�rmak için bacaklardaki gibi büyük iskelet kaslarına yönelir ve sanki yüzdeki kan çekilir, bu da
     kanın donduğu hissini verir. O anda saklanmanın daha iyi bir alterna�f olup olmadığının anlaşılması için beden bir anlık donar. Beynin
     duygusal merkezlerindeki devreler onu alarma geçirip harekete hazırlamak üzere hormon salgılanmasını başla�r. Dikkat, nasıl tepki verilmesi
     gerek�ğini değerlendirmek için yaklaşan tehlikeye odaklanır.
 Ve o anda b�r şey�n ona durmadan  vurduğunu h�ssetm�ş, farkına varmış k�   Bizi  eyleme  geçiren  bu  biyolojik  eğilimler;  deneyimler  ve  kültür  tara�ndan  şekillendirilir.  Örneğin  sevilen  birinin  kaybı  evrensel  olarak
 kend�nden daha güçlü olan şey, onu �ç�nden oyan şey... Küçük b�r mermer   üzüntüye ve yas tutmaya neden olur. Ancak bu yaşama tarzımız, yani duyguların nasıl gösterildiği veya özel anlara saklanıldığı, �pkı kimlerin
 yontucusuymuş.   yas tutulacak kadar sevilen kişiler olduğu kültür tara�ndan belirlenir.


     2. DUYGUSAL ZEKANIN DOĞASI
     Psikolojinin açık sırlarından biri de yaygın efsaneye karşın notların, IQ’nun ya da üniversite giriş sınavı puanlarının haya�a kimin başarılı
     olacağına  dair  kusursuz  bir  tahmin  sağlayamamasıdır.  IQ’nun  haya�aki  başarıya  katkısı  %20’dir,  geri  kalan  %80’i  başka  etkenlerdir.  Bir
     gözlemcinin de dediği gibi, bir kişinin toplumda edindiği yeri, sonuçta IQ’sunun dışında kalan ve sosyal sını�an şansa kadar uzanan etkenler
     belirler. Tabii haya�a başarıya ulaşmanın pek çok yolu ve değişik yetenekleri gerek�ren pek çok alan bulunmaktadır.
     Bilgiye gitgide daha fazla dayanan toplumumuzda teknik beceri bunlardan birisidir. Birçok bulgu gösteriyor ki duygusal yetenek sahibi kendi
     duygularını tanıyan ve idare edebilen, başkalarının duygularını okuyup onlarla etkili bir şekilde başa çıkabilen kişiler, haya�n her alanında
     gerek  roman�k  yakın  ilişkilerde,  gerekse  kuruluş  gibi  iç  poli�k  ilişkilerde  başarıyı  belirleyen  sözsüz  kuralları  kavrama  becerisinde
     avantajlıdırlar. İyi gelişmiş duygusal becerilere sahip kişiler yaşamlarını daha doyumlu ve etkili bir şekilde sürdürerek kendi verimliliklerini
     besleyecek zihinsel alışkanlıkları edinebilirler. Duygusal haya�nı bir şekilde kontrol al�na alamayan kişiler ise kendi içlerinde, işe odaklanıp
     açıkça düşünmelerini sağlayacak yetenekleri baltalayan savaşlar verirler.
     Sosyal  beceriyi  sınayan,  başkalarının  rahatsız  edici  duygularını  ya�ş�rma  yeteneği  ise  ö�enin  tepe  noktasına  ulaşmış  bir  kişi  ile  baş
     edebilmek�r. Ö�enin dene�m al�na alınması ve duygusal bulaşıcılık hakkındaki veriler, ö�eli kişinin dikka�ni başka bir yere çekmenin, onun
     hislerine ve bakış açısına empa� göstermenin ve sonrada onu daha olumlu duygulara odaklanmasını sağlamanın sosyal beceriyle mümkün
     olabileceğini göstermektedir.




                                                                                                                    15
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22