Page 125 - Sayı 29
P. 125
PROBİYOTİKLERİN
DİYABET ÜZERİNE
ETKİSİ
Dr. Öğretim Üyesi Ebru SÖNMEZ SARI Öğr. Gör. Seda ÇELİKEL TAŞCİ
Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Diyabet, son 10 yılda prevalansı dünya değiştirmek suretiyle bağırsak bakterilerinin
çapında ciddi artış gösteren bir halk sağlığı translokasyonuna izin vermekte ve artan
sorunudur. Patogenezinde yetersiz fiziksel bakteri kolonizasyonu da insülin direncini
aktivite ve yanlış beslenme alışkanlıklarını içeren artırarak diyabete yol açmaktadır. Diyabetik
olumsuz yaşam tarzı değişikliklerine bağlı olarak bireylerin mikrobiyotası incelendiğinde
meydana gelen inflamasyon, dislipidemi, inkretin ise bütirat üretimini sağlayan bakterilerde
hormonlarının sekresyonundaki bozukluklar, (Roseburia intestinalis ile F. Prausnitzii) azalma;
endotoksemi, adipozite, oksidatif stres, Lactobacillus gasseri, Streptococcus muatans,
β-hücre disfonksiyonuna bağlı olarak gelişen Escherichia (E. rectale) ve bazı Clostridium
hiperglisemi ve insülin direnci rol almaktadır. türlerinin artış olduğu görülmüştür. Roseburia,
Ancak son yıllarda kommensal bakteri, virüs Eubacterium halli ve Faecalibacterium
ve kimyasalların da bağırsak mikrobiyotasında prausnitzii insulin direncini azaltırken; L.
değişikliklere yol açarak diyabet oluşumunda gasseri, S. mutans ve E. coli insulin direncini
önemli bir yere sahip olduğu gösterilmiştir. arttırarak diyabete yol açmaktadır.
Bağırsak mikrobiyotası en az 1000 çeşit Probiyotikler, yeterli miktarda alındığında
mikroorganizmanın yaşadığı, çoğunluğu farklı konağın bağırsaklarında mikrobiyal dengeyi
bakteri çeşitleri ve suşlarından oluşmuş, ek düzenleyerek, sağlığını olumlu yönde etkileyen
olarak virüs, mantar ve ökaryotik hücrelerin canlı mikroorganizmalardır. Konakçı sağlığını
de bulunduğu yaklaşık 2 kilogram ağırlığa koruyucu ve iyileştirici özellikleri sağlayan
sahip bir ekosistemdir. Diyet, antibiyotikler ve probiyotik mikroorganizmalar Lactobacillus
radyasyon gibi faktörlere bağlı olarak intestinal ve Bifidobacterium gram pozitif bakteri suşları
sistem dengesinin bozulması; bağırsak ile probiyotik özelliği kanıtlanmış bir maya
mikrobiyotasının bileşiminde bulunan yararlı olan Saccharomyces cerevisiae Boulardii’dir.
ve zararlı bakterilerinin oran, bileşim ve yapı Her hastalıkta farklı etki mekanizmaları
dengesinin değişmesine yol açmaktadır. olmasına rağmen genel olarak probiyotik
Gastrointestinal sistem mikrobiyotasında mikroorganizmalar hastalıklardaki etkinliklerini;
bakterilerin çoğunluğunun ileum ve besinlerin biyoyararlılığını artırarak,
kolonda yerleşmiş olduğu, kolondaki bakteri bağırsak epitel reseptörleri için patojenlerle
kolonizasyonunun büyük kısmını da probiyotik yarışarak, müsin sekresyonunu artırmak
bakterilerin oluşturduğu görülmektedir. yoluyla probiyotiklerin bağırsak mukozasına
Doymuş ve çoklu doymamış yağ asitleri gibi besin bağlanmasını sağlarken patojenlerin ve
ögelerinin aşırı alınması veya oligosakkaritler toksinlerin bağlanmasını engelleyerek,
ve fitokimyasalların eksik alınması gibi bağırsak bariyerinin güçlendirilmesi ve stabile
yanlış beslenme uygulamaları bakteriyel edilmesiyle doğal bağışıklık yanıtını uyararak
metabolik aktiviteyi değiştirerek, konakçı inflamasyonu azaltmak yoluyla yapmaktadır.
mikrobiyotası için yararlı olan Bifidobacterium Ayrıca laktik asit, asetik asit ve propiyonik asit
sayısının azalmasına, Firmicutes sayısının ise gibi organik asitler, hidrojen peroksit, serbest
yükselmesine neden olmaktadır. Ayrıca yüksek yağ asitleri ve bakteriyosinleri de içeren
yağ içeren diyetler bağırsak geçirgenliğini patojen mikroorganizmalarla savaşan yararlı
artırmak ve mikrobiyal antijenlere duyarlılığı antimikrobiyal bileşikleri açığa çıkararak,
125